UA-36062800-1

25 Nisan 2012 Çarşamba

Şampiyon Dortmund

ŞAMPİYON DORTMUND
    Dortmund ,Bundesliga'da bitime iki hafta kala şampiyonluğunu ilan ederek,üst üste ikinci şampiyonluğunu aldı.Nerden bakarsanız bakın,Bayern gibi yıldızlar topluluğunu geçmek,bunu açık ara ligin en genç futbolcu topluluğu ile başarmak büyük iş.Üstelik takımın orta sahadaki beyni Nuri Şahin'i de sezon başında Real Madrid'e satmış olmalarına rağmen.

   Nuri Şahin'in yerine bir diğer gurbetçimiz İlkay Gündoğan'ı transfer eden Dortmund,bu oyuncunun takıma uyumu konusunda bazı sıkıntılar yaşasa da,İlkay zamanla performansını yükseltti.Orta sahada takımın en tecrübeli oyuncusu Kehl,Shinji Kagawa,Lewandowski başta olmak üzere pek çok futbolcu olağanüstü performans sergiledi.Lewandowski'nin bir dönem adının Fenerbahçe ile adı anılmamasına rağmen,daha düşük paralara bu takımı tercih etmesini anlamak şimdi daha kolay geliyor.

  Ve şüphesiz ki,daha bir kaç yıl önce batmanın eşiğinden dönen kulübün böylesine istikrarlı bir başarıyı elde etmesinde Jurgen Kloop'un rolü büyük.Artık finansal tabloları da daha sağlıklı görünen kulübün,gelecek sezon için,B.Monschengladbach'ın genç yıldızı Marco Reuss'la 17 milyon euro karşılığında anlaşması da,Bayern'in Almanya'da parlayan her yıldızın kendilerini tercih etmesi klasiğini de sekteye uğrattı.Sattıkları stadyumlarını da geri aldılar.Ben memnunum,Odonkor'lu,Dede'li,Lars Ricken'li,Rosicky'li takımdan beri sempati duyduğum takımın şampiyon olmasından.

24 Nisan 2012 Salı

Türkiye'de Açılası Pankart

 Rapid Wien-Austria Wien karşılaşmasında Rapid'lilerce açılan pankart!

Çubuklu Klasiği


       Arena deplasmanında Fenerbahçe için kazanmak dışında bir seçenek yoktu öyle de oldu..Aksi sonuçta  bu sezonun önceden karar verilmiş sonu hazır olacaktı. Fenerbahçe çıktı yazılmış senaryoyu kısa metrajlı çekmek düşüncesinde olanları hayal kırıklığına uğrattı.
       Galatasaray'lılar yukarıdaki çalışmayı yapmışlar.Aslan köprüden geçip kupayı Fenerbahçe Stadı'ndan almak için şahlanmış şekilde resmedilmişti.Ama söz konusu çubukluysa böyle afacanlıklar için acele etmemeleri gerektiğini bilmelerini gerektirirdi makus tarihleri..

      Maçtan önce çoğunluk Galatasaray’ın kazanacağını düşünüyordu.Haksız da sayılmazlardı. Öncelikle Galatasaray’ın  kadrosu Fenerbahçe’ye göre bariz üstün.Hani ilk onbiri dengeli kabul etsek ki değil,kulübelere baktığımızda hamle alternatifi açısından ne denli büyük bir fark olduğu aşikar.Fakat Aykut Kocaman tü kaka,Fatih Terim İmparatore!..Bunun dışında mevcut form durumları da,’Trabzonspor maçını saymazsak’ Galatasaray’ı işaret ediyordu.Maç öncesi seremonide de Fenerbahçe'li oyuncuların bir kısmının inançlı görünmediğini fark etmiştim.
   
     Aykut Kocaman'ın takımı sakin,ayağa pas oynayacaktı elbette ki.Ligin en iyi pas oyunu oynayan takımı olan Fenerbahçe ile ön alanda baskılı oynayan Terim'in öğrencileri bildikleri gibi başladılar.Galatasaray ligin bu alanda en önemli oyuncusu defansif santraforu Elmander'in önderliğinde baskılı başlarken,Fenerbahçe sakindi.Yapması gereken göbeği kalabalık tutarak savunmak,topu kaptığında kenarlara aktarmaktı.Çünkü Galatasaray'ın kenarları yumuşak karnıydı.Hücumda da sağ ve sol açıkları içeri katederek oynayan oyunculardı.Böyle de yaptı.Sol tarafı ilk dakikada Caner'in rakipleri geçerek yaptığı orta dışında kullanmayı denememeleri en büyük hatalarıydı..
    
    17.dakikada Alex buluştuğu topu,Sow'un çapraz koşusuyla yerini kaybettirdiği Semih'in boşalttığı kulvarı farkedip,koşusunu yapan Ziegler'in önüne yuvarladı.Fenerbahçe golü sol bekinin ayağından bulurken,bunda yukarıda belirttiğimiz kanat oynamayı bilmeyen oyunculardan Emre Çolak'ın Ziegler'i takip etmemesinin rolü de büyüktü.(0-1)


     İlk olgun atağında golü bulan Fenerbahçe'nin golden hemen sonra Cristian'ın şutunu Alex tamamlamak üzereyken son anda  Semih ayağını sokmasa 0-2 olacak,belki de ilk yarıdan maçı koparacaktı.
       
    Golden sonra Galatasaray ön alanda baskıya devam ederken,Fenerbahçe de göbeği kapatarak, çizgiden oyunu karşıya taşıma denemelerini sürdürdü.Fırat Aydınus gereksiz bir kartla Caner'i oyundan düşürürken,Galatasaray'ın baskı yaptığı bölümlerde,olası bütün Fenerbahçe kontralarını da,Galatasaray savunmasından daha etkili bir biçimde kesiyordu.Ters faul kararlarıyla kaptıkları topu ileri taşımaya çalışan Fenerbahçeli'leri yıldırırken,ön alanda oynayan Galatasaray'lıları da çıkamayan Fenerbahçe'nin üzerine gitmekte cesaretlendiriyordu.
    
   Fırat Aydınus hakemliğinden sıkılmaya başladım.Ne yapıp edip,''denge oyunu kurayım,hatta maçı beraberliğe bağlayayım'' çabası her derbide ön plana çıkıyor.Böylece büyük tepkiler almayacak,kendisine ve MHK'ye bir nevi kalkan sağlayacak bir yönetim anlayışı var.Tek iyi tarafı hatalı penaltı kararı vermiyor kolay kolay..Ama Melo'ya 2.dakikada arkadan yaptığı faulde sarı kart vermemesinin,Caner'e de yalandan kart vermesinin tek sebebi yukarıda anlattıklarım..Kendisinin artık beraberlik sonucunun onun karar verebileceği bir sonuç değil de, kendiliğinden olacaksa olacak bir sonuç olduğunu kavraması gerekiyor!.40.dakikada Sow'a arkadan yapılan ve sakatlanıp çıkmasına neden olan pozisyonda faul bile çalmadığını da belirtelim.İlk yarı 0-1 Fenerbahçe üstünlüğü ile sona erdi.


    Galatasaray ikinci yarıya ilk yarıdakinden de daha büyük baskıyla başlarken,Fenerbahçe'de ilk yarıdaki ne yaptığını bilen görüntü kayboluverdi.Neyse ki ilk yarıda kurtardığı müthiş bir topta sakatlanan Volkan Demirel sahadaydı ve direniyordu!.Kendisine milli maçlarda bile organize bir şekilde küfreden taraftarların önünde bu müthiş performansı sergilerken,başka bir itici güce ihtiyacı yoktu elbette ki..
  
    Galatasaray baskısının 60.dakika civarında biteceğini,yorulacaklarını düşünüyordum,yanılmışım..Galatasaray atak üzerine atak yapmayı sürdürürken,Volkan'ı geçmeyi bir türlü başaramıyorlardı.69.dakikada Fırat Aydınus'un uydurduğu frikikte topun başına geçen,Türkiye'nin en iyi orta saha oyuncusu Selçuk, topu Fenerbahçe ağlarına yollarken,yine topa dokunan Volkan,kaleye gitmesini önleyemedi.(1-1)Golden sonra soldan bir ortaya dokunamayan Aydın'ın,hemen sonrasında arka direkte yaptığı vuruşu da Volkan inanılmaz bir refleksle çıkardı.


   Galatasaray golü ararken atılan uzun topa düşerken dokunup,Stoch'un önüne bırakan Bienvenu ve Muslera'nın solundan topu ağlara yollayan Stoch,Fenerbahçe'yi tekrar öne geçirdiler.(1-2)Sonradan giren bu iki oyuncu gibi,sakatlanan Alex'in yerine giren Özer de,beraberlik golünden sonra rakip alanda sorumluluk alan oyunculardandı.Mehmet Topuz yine vasattı.


   Kalan dakikalarda başka gol olmadı.Fenerbahçe bu maçı kazanarak,şampiyonluk şansını son ana kadar kovalayacağını ispatlamış oldu.
Maç sonundaki sevinç görülmeye değerdi.Özellikle de Cristian Baroni'nin Mehmet Topuz'u kuçu kuçu diye çağırmasına çok güldüm.


  Alt bölümdeki fotoğraflar tribunselsevda.tumblr.com dan alınmıştır.

22 Nisan 2012 Pazar

Tarihte Bugün

Fenerbahçe'nin 21.04.2001'de Şampiyonluk için kazanması şart olan,Gaziantep maçını ilk yarı 0-3 yenik bitirdikten sonra,4-3 kazanarak müthiş bir iş başardığı maçın videosunu izleyelim.

Üst Üste Yedinci Kez Şampiyon Potanın Kraliçeleri

   Son altı yılın şampiyonu Fenerbahçeli kızlar,Abdi İpekçi'de bir kez daha galibiyet sayısını 3'e çıkararak, şampiyonluğunu ilan etmek için,Taurasi'li Galatasaray'ın karşısına çıktılar.

   Maça iyi başlayan Galatasaray oldu.İçerden her zamanki gibi Fowles'la etkili olmak ilk planlarıydı.Bunun yanında, dışardan denedikleri atışlarda da başarılı bir periyot geçiren Galatasaray,periyodu  24-14 önde tamamladı.

  İkinci periyot, Cappy ve Angel'ın hareketlenmesiyle ,karşılıklı sayılarla ilerleyen  periyotta denge fenerbahçe lehine bozuldu ve Fenerbahçe maçta ilk kez,Esmeral'in üçlüğüyle 40-41 öne geçti.Kalan bölümde ritmini kaybeden Fenerbahçe karşısında,Tina Charles ve Fowles'la 7-0 lık seri yakalayan Galatasaray Medical Park,ilk devreyi 47-41 önde tamamladı.

  Üçüncü çeyrek yine karşılıklı basketlerle başladı.Galatasaray Taurasi'yle etkili olurken,Fenerbahçe Cappy,Angel ve Matovic'le direnmeye çalıştı.Taurasi'ye Bahar Çağlar'ın da katılmasıyla fark 12'e kadar yükseldi.Sonrasında Pondexter'ın basketiyle sona eren periyot 10 sayı Galatasaray üstünlüğü ile sona erdi.(72-62)

  Final periyodunun ilk dört dakikası da, karşılıklı basketlerle devam etti.Sonrasında oyuna giren Tamane'nin etkinliği,Angel'ın sayıları ile fark azalmaya başladı.Üçe kadar inen farkı,Şaziye'nin üçlüğü ile tekrar altıya çıkaran Galatasaray'a,Angel ve Tamane'nin karşılık vermesiyle fark iki sayıya kadar indi.
 
  Kalan bölümde üst üste kaptığı topları iyi değerlendiren Birsel,Fenerbahçe'ye ivme kazandırdı.Peşinden Taurasi skoru dengelese de ,iki kez top kapıp sayıya dönüştüren Pondexter,Tamane ve Angel'ın sayıları,Şaziye'nin üçlüğüne rağmen Fenerbahçe'yi şampiyonluğa taşıdı.Bu periyotta 34-14 gibi bir üstünlük kuran Fenerbahçe'de Tamane savunmada inanılmaz işler yaptı.Angel,Taurasi'ye yaptığı müthiş blogla fotoğraf çektirirken,bu hareketiyle Taurasi'yi maçtan düşürdü.Pondexter da tüm final serisinde olduğu gibi harika oynadı ve tam 29 sayı attı.Galatasaray'da Taurasi 32 sayı,Fowles 23 sayı attı,Şaziye kendini aştı,yine de süper Amerikalıları,takım oyununa karşı direnemedi.Fenerbahçe üst üste 7.şampiyonluğunu elde ederek,kırılması zor bir rekora imza atmış oldu.Işıl Alben de ikincilik ödülleri koleksiyonuna bir yenisi ekledi.

21 Nisan 2012 Cumartesi

Hafta Sonu Futbol Ekranı



21 Nisan 2012 Cumartesi
14:45 Arsenal - Chelsea (Lig TV3)
16:30 Werder Bremen - Bayern Münih (TRT Haber)
19:00 Sporting Gijon - Rayo Vallecano (NTVSpor)
19:00 Chievo - Udinese (Euro Futbol)
19:00 Trabzonspor - Beşiktaş (LigTV)
19:30 B.Dortmund - B.Mönchengladbach (TRT Haber)
20:00 Montpellier - Valenciennes (Lig TV3)
21:00 Barcelona - Real Madrid (NTVSpor)
22:00 Bordeaux - Marsilya (Lig TV3)
23:00 Sevilla - Levante (NTVSpor)

22 Nisan 2012 Pazar14:00 Akhisar - Kartalspor (TRT 1)
14:00 Elazığspor - K.Erciyesspor (TRT 6)
14:00 Göztepe - Tavşanlı (TRT Anadolu)
16:00 Milan - Bologna (Euro Futbol)
16:30 Augsburg - Schalke 04 (TRT HD)
18:00 Wolverhampton - Manchester City (Lig TV3)
18:30 Hannover 96 - SC Freiburg (TRT HD)
19:00 Galatasaray - Fenerbahçe (LigTV)
19:00 A. Madrid - Espanyol (NTVSpor)
21:45 Juventus - Roma (Euro Futbol)
22:15 O. Lyon - Lorient (Lig TV3)
22:30 Valencia - Real Betis (NTVSpor)

16 Nisan 2012 Pazartesi

Geçmiş Olsun Onur Karabudak!

    Maç öncesi Okul Açık tribününde yapılan müthiş koreografi,iplerin kopması sonucu Unifeb'den Onur Karabudak adlı bir kardeşimizin başına makaralardan birinin düşmesiyle sonuçlanmıştır.Onur başından yaralanmış ve hemen yakında bulunan Florance Nightingale hastanesine kaldırılarak bir ameliyat geçirmiştir.Doktorunun yaptığı açıklamaya göre hayati tehlikeyi atlatmıştır,ancak 10 gün hastanede kalacaktır.Kendisine büyük geçmişler olsun!
   Ameliyat sonrası fotosu

Bu Kez Direkler Kurtaramadı!

    Dün,yine 3 Temmuzdan bu yana süren haksızlıkları protesto etmek için Bağdat Caddesi'ndeydik.Ortalama 20.000 kişi gelmişti.Pencerelerden el sallayan,sarı lacivert kırlentlerini sallayan,alkışlayan yüzler teyzeler,amcalar,babaanneler de cabası..Güzel bir birliktelik oluşturuldu,olgun bir şekilde hukuksuzluk,hükümet,savcı ve fırsat avcıları protesto edildi.Sonra hep birlikte stada ilerledik..
   
   Maça gelirsek,Fenerbahçe ve Trabzonspor maça klasik dizilişleriyle çıktılar.Fenerbahçe adına süpriz gibi görünen Stoch'un kadroda olmaması,Trabzonspor adına da Volkan Şen yerine Halil Altıntop'un şans bulması ve daha önceki Fenerbahçe maçlarında cezalı olan Zokora'nın sahadaki yerini almasıydı.
  
   Fenerbahçe'nin planı, oyunu iki yönlü oynayabilen,pas oyununa yatkın orta saha oyuncuları(Emre-Cristian) ile pasa dayalı sabırlı bir oyundu.Bunun yanında Caner tercihi ile Ziegler'in Stoch'la oynarkenki yanlızlığını,sol kanattaki kırılganlığını ortadan kaldırmak hedeflenmişti.Bunun yanı sıra rakibin pas yapabilen tek oyuncusu olan Colman'a değişken olarak yakın oynamak suretiyle Burak'ın etkinliğini azaltmak istemişti Aykut Hoca..

   Trabzonspor ise her zamanki gibi ,ilk planı Burak'ı stoperlerin arkasına kaçırmak,ikincil olarak da Olcan ve Halil'den oluşan winger'larının içeriye katederek pozisyon yaratma olasılıklarını düşünmüştü.Zokora'yı Alex'e yakın oynatarak etkinliğini azaltmak da Şenol Güneş'in bir diğer planıydı.Zokora bunda başarılı da oldu..Fakat bu durum Zokora'yı sahanın her yerine gezdiren Alex'in,Fenerbahçe'nin orta sahayı ele geçirmesi sonucunu doğurdu.

   İlk dakikalarda Trabzonspor,uzaktan etkili birkaç şut attı.Sonrasında Fenerbahçe sahadaki üstünlüğü kesin olarak ele aldı.Sow'un karşı karşıya pozisyondaki vuruşunu,Tolga harika bir refleksle önledi.18'de Gökhan Gönül'ün ceza sahası içinde,soluna çekerek yaptığı vuruş doksandan döndü.Gökhan ve Mehmet'li Fenerbahçe sağ tarafı,geçen seneki kadar tempolu oynayarak,Trabzonspor sol kanadını felç ettiler.Trabzonspor sol kanadında Olcan'ın sakatlık sonrası hala formunu  bulamadığı gözlenirken,Şenol Güneş'in iyi bir sol bek olan Marek Cech yerine Celutska'yı sol bek olarak oynatmasına anlam veremedim.
  
   Fenerbahçe'de Emre savunmaya yaklaşarak defanstan çıkışta önemli katkı yaparken,iyi bir oyuncu olduğunu,ama maç konsantrasyonu her zaman üst düzeyde olmadığını söylediğim Cristian Baroni,oldukça motive ve iyi bir günündeydi.

   İlk yarının ortalarında,hızlı çıkan Trabzonspor,Halil'in müsait durumdaki Burak'a vermeyi tercih etmeyerek uzaktan vurmayı seçmesiyle mutlak bir gol poziyonundan oldu.Belki de maçın kırılma anı bu pozisyondu.

   İlk yarının bu şekilde biteceği düşünülürken,Cristian uzaktan harika bir şut çıkardı.Tolga golü önleyemedi.(1-0)Bu adamın maçlara motive edilmesi için özel birşeyler yapmak gerek.İstediğinde hem top taşıyor,hem de etkili paslar ve şutlar çıkarabiliyor.Bazen ise maçın başında o maçta oynayacağını net bir şekilde gösteriyor,o anlarda Baroni oynamayacak çıkarsın Aykut Hoca tepkisi veriyorum ben de..

    Gol sonrası sevinç yaşanırken,Aykut Kocaman ''pas,pas,devam böyle!'' şeklinde uyarılar yapıyordu oyuncularına.Bu uyarısı devre arasında da sürmüş olacak ki,Fenerbahçe ikinci yarıya da topu ayağında tutmak adına ,geri ve yan pas yaparak başladı.Bu da bir süre yine geriye yaslanmış görüntü çizmelerine sebep oldu.
   
   İkinci yarıya Şenol Güneş değişikliklerle başladı.Günün kötüsü Olcan'ı çıkarıp,Cech'i sol beke koyan Şenol Hoca,sol bekteki Celutska'yı sağ beke,sağ bekteki Serkan'ı sağ açığa,sağ açıktaki Halil'i de sol açığa çekerken,bununla olumlu bir değişim yaratabildiğini söyleyemeyeceğim.

   Oyunun devamında ''dakika 61'i gösterirken '' Emre'nin Colman'dan kaptığı topu Cristian'a aktarması,onun da iki savunmacı arasından,Alexvari bir şekilde Sow'a attığı müthiş pasla 61. dakika Sow'u geldi.(2-0)Gol sevincini de birlikte yaşadılar.


   
    Gol sonrasında Emre savunmada abuk subuk bir top kaptırınca,Trabzonspor Serkan'la maçtaki en ciddi pozisyonunu yakaladı.Serkan'ın vuruşunu kurtaran Volkan Demirel,skorun değişmesine izin vermedi.

    Kalan dakikalarda Fenerbahçe yaptığı değişiklikler ile Galatasaray maçını düşünmeye başladığını göstermişse de ,son dakikaya kadar rakip korner direğinin önünde yaptığı baskıyla hepimizi mutlu etti. Kupa maçından sonra,bu maçta da oyuna giren Semih,hırslı ve mücadeleci görüntü çizdi.Semih'in takıma dönüşü bir transfer kıvamında..Ve ben formu ne olursa olsun,bu kadar uzun kadro harici kalmaması gerektiğini düşünüyorum.Semih Fenerbahçe'dir!

15 Nisan 2012 Pazar

Sen Kal Biz Gidelim Fernandes

  Süper-Final ilk maçında Galatasaray'la karşılaşacak olan Beşiktaş'ta,taraftarlar maç öncesi pankartlarını yerleştirmeye gitmişler.Ve bu güzel pankart kameralara yansımış.

Gaziantep'te Beşiktaşlılarla Galatasaraylılar Kapıştı!

    Gaziantep'te ,Beşiktaş ve Galatasaray'lı taraftarlar,bugün oynanması gereken ancak yağmur nedeniyle ertelenen,süper final maçı öncesi birbirine girmiş.Bıçaklı-Sopalı kavgada 1 Beşiktaşlı bıçaklanmış,1 diğeri de başına aldığı darbelerle yaralanmış.Bıçaklanan taraftarın durumu ağırmış..

http://www.gaziantephaberler.com/gaziantepte-besiktas-ve-galatasaylilar-bir-birine-girdi-yaralilar-var-haberi-22117.html

Caferağa'da Kazanan Yine Fenerbahçe

    Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi final serisi 2. maçında Fenerbahçe, Caferağa Spor Salonu'nda Galatasaray Medical Park'ı 98-93'lük skorla mağlup etti. Böylece Fenerbahçe seride 2-0 üstün duruma geçti.


    Caferağa'da perşembe günündeki gibi coşkulu bir seyirci vardı,hatta biraz daha iyiydi.Fenerbahçe ilk periyotta ,uzunlarına top indiren Galatasaray karşısında Angel-Matovic ikilisiyle sayılar buldu.Galatasaray'ın dış atışlarının etkisizliği ve Birsel'in iyi paslarını değerlendirmesi,Fenerbahçe'yi 11 sayı öne fırlattı.Sonra Angel'a çalınan hatalı faul düdüğü ve peşinden itiraza da teknik faul çalan hakemler,periyot sonunda skoru dengelediler.(21-18)
    
    İkinci periyotta temponun daha da yükseldiği maçta,Galatasaray'ın hücumlardan boş dönmesi sonucu,fark yine 10'a kadar yükseldi.Bu bölümde Fenerbahçe'de Tamane,Cappy Pondexter ve Matovic etkiliydi.İkinci çeyreğin son 5 dakikasında ise,kendisi düşük yüzdeyle oynayan Taurasi, asistleriyle Tina Charles ve Fowles'ı iyi besledi.Fenerbahçe de top kayıpları yapınca,ilk yarı (42-38) Fenerbahçe üstünlüğüyle sona erdi.
   
   İkinci yarıda da Galatasaray uzunları ile hücum etmeye devam etti.Fenerbahçe de 3 faul sonrası uzun süre kenarda oturtulan Angel'ın yerine Cappie Pondexter ağırlıklı sayılar buldu.Cappie eski hücum ritmini yakalamış görünürken,bu periyotta Fenerbahçe'yi tek başına taşıdığını söyleyebilirim.Bu periyotta Taurasi de şut yüzdesini artırırken,esas süpriz karşılaşmalarda sayı atamamasıyla meşhur,Galatasaray kaptanı Işıl Alben'den geldi.Işıl  kaptığı toplar(çoğu Birsel'den) ve hızlı hücumlarla skora da katkı yaparken,bir tane üçlük basket bile buldu :)Gene de Galatasaray nispeten daha iyi oynadıkları bu periyotta da, öne geçemedi ve 3.çeyrek (63-63) eşitlikle tamamlandı.


  Son periyota yine Fenerbahçe iyi başladı.Pondexter ve maça tekrar ısınan Angel'ın sayılarıyla (12-2)lik bir seri yakaladı.Böylece fark 10 sayıya ulaştı yeniden.Sonrasında Galatasaray içerden sayılar bulurken,toparlanmış görünen Nevriye'nin sayılarına Angel da eşlik edince fark korundu.Son 2 dakikada Taurasi'nin, üst üste attığı mucizevi üçlükler, koptu denilen maç döner mi düşüncesi yaratmadı değil.Galatasaray Taurasi'nin dışında bir tane de Prince ile 3'lük isabet buldu.Bu bölümde Galatasaray'ın  yaptığı taktik faulleri sayıya çeviren Fenerbahçe maçı (98-93)kazanarak şampiyonluk için dev bir adım atmış oldu.

  Fenerbahçe'de maçın kahramanı 29 sayıyla Cappy Pondexter oldu şüphesiz.Kendisini özlemişiz.Ve tabii ki Matovic harikaydı.Bazen bana pivot hareketleriyle,pek çok erkek takım uzundan daha iyi görünüyor.Ve Nevriye de dökük görüntüsünden arınmış göründü.Galatasaray Taurasi'nin 25,Fowles'ın 24,Charles'ın 20 ve en önemlisi günün süpriz yumutası Işıl'ın 13 sayı attığı maçı kazanamazken,hakem oldukça kötüydü.Taurasi aleyhine faul çalmamaktan kaçınmasının yanı sıra,yüzüne doğru topu atmasına ve çıkarken boynundaki düdüğe asılmasına da ses etmedi.Maç bitiminde de Taurasi yaptığı el hareketiyle yine güne damgasını vurmuş oldu.Biz sana yıldız olamazsın demedik,adam olamazsın dedik Diana!Bkz.
  
  

14 Nisan 2012 Cumartesi

Hafta Sonu Futbol



14 Nisan Cumartesi
14:30 Liverpool - Everton @NTV Spor
14:30 İstanbul BB - Eskişehirspor @Lig TV
16:30 Schalke 04 - Dortmund @Trt Haber
19:00 Beşiktaş - Galatasaray @Lig TV
19:30 Bayern Münih - Mainz @Trt HD
21:00 Real Madrid - S. Gijon @NTV Spor
23:00 Levante - Barcelona @NTV Spor

15 Nisan Pazar
13:00 Espanyol - Valencia @NTV Spor
14:00 Kasımpaşa - Elazığspor @Trt 1
14:00 Rizespor - Sakaryaspor @Trt 3
14:30 Sivasspor - Bursaspor @Lig TV
16:30 M.Gladbach - Köln @Trt Haber
18:30 Freiburg - Hoffenheim @Trt HD
19:00 Fenerbahçe - Trabzonspor @Lig TV
20:00 Tottenham - Chelsea @NTV Spor
22:30 Rayo Vallecano - A. Madrid @NTV Spor

13 Nisan 2012 Cuma

April #1 - 2012 Best Goals of the Week

Angel Dia Maria ,Alex'i ve Messi'yi kıskandıracak cinsten bir gol atmış.Benim favorim o

Çılgın Barcelonalılar

Eller habire şeylerinde..Ne oluyor lan?:)

Fenerbahçe-Galatasaray Caferağa Klasiği

  Fenerbahçe ile Galatasaray Medical Park,TKBL final serisi ilk maçında,Caferağa Spor Salonu'nda karşı karşıya geldi.

  6 senedir şampiyonluğu kimselere kaptırmayan Fenerbahçeli kızlar,75-69 kazanarak seride 1-0 öne geçti.

 

  İlk çeyrekte,maça Galatasaray uzunları Fowles ve Tina ile iyi başladı.Fenerbahçe acele atışlar kullandığı bu periyotta,Cappie ve Angel'ın bireysel sayılarıyla,geride kalsa da, skora tutundu.İlk periyot 15-17 Galatasaray üstünlüğü ile sona ererken,Nevriye'nin son dönemdeki form düşüşünün sürüyor olduğu gözümden kaçmadı.

  İkinci çeyreğe karşılıklı basketlerle başlandı.Galatasaray uzunlarını savunmak konusunda Nevriye'den daha etkili olan Tamane'nin de katkısıyla,etkinlikleri azaldı,Fenerbahçe skor üstünlüğünü ele geçirdi.Bir ara farkı 8 sayıya kadar çıkaran Fenerbahçe,Fowles'in turnikesi ve Taurasi'nin üçlüğüne engel olamadı ve ilk yarı üç farkla 33-30 Fenerbahçe üstünlüğü ile sona erdi.

  Üçüncü çeyreğe de Galatasaray içerden üstüste 4 sayı bularak başladı.Sonrasında Matovic'e güzel toplar indirdik.Angel,Cappie ve Birsel'in sayılarına karşın,Galatasaray Prince ile hücumlardan boş dönünce,3.çeyrek de 54-47 Fenerbahçe üstünlüğü ile sona erdi.

  Son periyoda Galatasaray Şaziye'nin üçlüğüyle başladı.Galatasaray bu periyotta değerlendiremedikleri pozisyonlar sonrası tekrar tekrar hücum ribauntları alıp,yeni şanslar yakaladı.Fenerbahçe iyi hücum edemezken,Birsel Vardarlı cesur üçlüklerle Fenerbahçe'yi oyunda tuttu.İçeriye penetre eden Cappie Pondexter'la faul çizgisinden sayılar buldu.Tina ve Fowles'ın yine etkili olduğu bu periyotta,Galatasaray bir ara 67-65 'le farkı ikiye kadar çekti.Unutmadan Pondexter'ın da bu periyotta bir 24 saniyeden topu elinden çıkaramayıp,bizi durduk yere bunalttığını da söyleyeyim.Karşılıklı basketlerle devam eden maçta,son hücumlarından boş dönen Galatasaray karşısında,75-69'la kazanan Fenerbahçe oldu,keyfimiz kaçmadı.

  Cumartesi günü 2.maç yine Caferağa'da oynanacak.Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki,Fenerbahçe yerlileri,Galatasaray'ın yerlilerinden bu kadar net daha fazla katkı verdikçe, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi Caferağa'da yenmesi çok zor.Matovic'i  bir ara kızdırdılar.Kendisine saldırmaya çalışan,Galatasaray uzununu gel gel diye çağırışı güzeldi:)Ne hikmetse koç bu pozisyon sonrası onu oyundan aldı ve bir daha da sokmadı.Matovic'in olmadığı bölümlerde Nevriye eski etkinliğinde oynasaydı,daha net bir skorla maçı tamamlayabilirdik.Nevlin hiç süre alamıyor,sorun nedir anlayamıyorum.Bir nevi Semih Şentürk oldu Nevlin. 

 

 Maç öncesi,Saracoğlu'nda oynanacak kupa maçı için,yoğun bir şekilde Kadıköy'e gelmiş olan Bursaspor taraftarları ile ufak tefek atışmalar,kovalamacalar yaşandıysa da büyük bir olay çıkmadı.Fenerbahçeliler Saracoğlu'nda geçen günkü,Eskişehirspor maçında kırılan koltuk görüntülerini de gördükten sonra,başka taraftar görmekten pek hoşlanmaz oldu stadında.




 

12 Nisan 2012 Perşembe

İnönü Kurtuluyor

     Beşiktaş İnönü Stadı,hem eskimesi hem de kapasite büyütme ihtiyacı oluşması nedeniyle uzun zamandır,yıkılıp yenilenmek isteniyordu.Hükümet cephesinden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın şiddetle karşı çıkarak,stadın yıkılıp başka yere stad yapılması gerektiğini öne sürmesi yüzünden, bir türlü bu işe girişilemiyordu.Ertuğrul Günay bölgede zamanında yapılması yanlış olduğu halde yapılmış stadın,kaymalara sebep olduğu ve risk içerdiği düşüncesindeydi.Bu da tarihi yarımadayı korumamız gerekliliği ile çelişmekteydi.

    Ben Stadın olduğu yerde kalması gerektiğini düşünüyordum.Çünkü stad bir semt takımı olan Beşiktaş için önemli bir şeydi.Ayrıca İnönü Stadı da başlı başına tarihi bir stadyumdu.Ve stadların şehir dışına taşınmasının,çözümsel olmadığını daha önce defalarca görmüştük.Çünkü stad nereye kurulursa ,o yeni stad alanı yeni bir şehir merkezi haline geliyordu.Fenerbahçe taraftarları da stad konusunda Beşiktaş'a destek verdiler.

   Sonunda olumlu gelişmeler oluyor gibi görünüyor.İnönü Stadıyla ilgili son durumun ne olduğu Ertuğrul Günay'a sorulmuş.Beşiktaş'ın yeni başkanı Fikret Orman'ın kendisiyle ve başbakanla görüştüğünü belirterek ''Önümüzdeki günlerde, stadın tarihi eser niteliğini koruyacak şekilde, İstanbul'un ilk kültür varlığı niteliğini koruyacak şekilde denizden biraz daha mümkün olduğu kadar içeriye çekilmiş şekilde, boyutlarını büyütmeksizin ve altına herhangi bir AVM sokmaya kalkmaksızın bir spor kompleksi, ama aynı zamanda tarihsel ve sanatsal değeri olan bir spor kompleksi olarak yeniden ihyası konusunda bir ortak projede çalışacağız'' diye konuşmuş.

Senkronize Hareketler

   Kevin Davies ve Fabricio Coloccini belgesellerde rastladığımız kadar,senkronize hareket ediyorlar.Fotoğrafçı Graham Stuart'ı böyle bir kare yakaladığı için tebrik edelim..

Yine Gel Abidal!

             Eric Abidal, geçen yıl geçirdiği kanser ameliyatı sonrası, çok kısa süre sonra futbola dönerek , en üst seviyede futbol oynayarak herkesi şaşkına çevirmişti. Üstelik mücadele azminden, oyun kalitesininden de hiç birşey kaybetmemişti. Bu kez geçtiğimiz günlerde tekrar ameliyat masasına yatan Eric,bu kez bir karaciğer ameliyatı oldu. Kuzeni Gerrard'dan alınan bir parçanın kendisine nakledilen Abidal'in,futbola dönmesinin imkansıza yakın olduğunu söylüyorlar. Geçen yıl da buna benzer bir şeyler söylüyorlardı,ama Abidal herkesi yanılttı. Bir Barcelona fanı olmayan ben kendisine büyük saygı duyuyor ve bir an önce sağlığına kavuşarak onu tekrar sahalarda izleme umudu taşıyorum. Büyük yüreği olan bu adam bunu hakediyor!.

            Barcelona Kulübü de Abidal için bir geçmiş olsun mesajı yayınladı.Mesajda 'Abidal'in salı günü,başarılı bir operasyon geçirdiği söylendi,kendisinin ve kuzeni Gerrard'ın,hızlı bir toparlanma süreci geçirmesi ümidi taşındığı' vurgulandı.

Redondo


"Sergio Batista, mükemmel bir orta saha oyuncusuydu ama Batista bile orta sahada hem bu kadar yıkıcı hemde yapıcı oynamak bağlamında, Redondo'nun gerisinde kalır. Bir anda rakip takım boğucu bir baskı kurduğunda, tek bir hareketle o baskıyı rakip alana yıkmayı başaran, oyunun her 2 yönünde de eşit biçimde, bu kadar etkili olan başka bir Arjantinli  futbolcu görmedim. Redondo için Arjantin hücumları, rakip takım onun üzerine doğru geldiği anda başlıyor. Eğer 1990 dünya kupası turnuvasında oynasaydı, İtalyan mafyası ve onun en büyük ortağı Fifa bile bizi durduramazdı.."

Diego Armando Maradona