UA-36062800-1

24 Ocak 2013 Perşembe

Bursa Maçına ve Fenerbahçe'nin Gençlerine Dair

           Ziraat Türkiye Kupası A Grubu'nda oynadığı ilk 3 maçı kazanarak lider olan Fenerbahçe, 4. maçında Bursaspor'u sahasında konuk etti. 3-0 Fenerbahçe galibiyetiyle sonuçlanan maçta, cezasını tamamlayan Raul Meireles formasına kavuşurken, altyapıdan gelen Beykan Şimşek, ilk resmi maçında gol atarak, Fenerbahçelileri ümitlendirdi. Fenerbahçe'nin diğer iki golü Semih Şentürk'ten geldi.
 



           
           Maçtan önce Migros Tribünü'nde, grup Cadde'nin açtığı pankart tam da Fenerbahçeliler'in duygularına tercüman oluyordu.

           Fenerbahçe'de  Yobo Afrika Uluslar Kupası için milli takımda olduğu için,Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül'ün kırmızı kart cezalarından dolayı, Sezer Öztürk de sakat olduğu için bu maçta kadroda yer alamadılar.

           Rakibe nazaran daha iyi başlayan Fenerbahçe, daha 5. dakikada Salih Uçan'ın harika ara pası ile kaçan Semih'le gole yaklaştı, fakat Semih Şentürk topu Scott Carson'a nişanlayınca mutlak bir golden oldu.

           25'te bu kez seken topa ceza sahası dışından, sağ ayağının dışıyla harika bir şut atan Salih Uçan'ın şutu direkte patladı, girse harika bir gol olacaktı.

           İlk yarım saatte, Bursaspor Fenerbahçe'nin hızlı çıkmak istediği her pozisyonda, bazıları kartlık olan fauller yaptı. Kuddusi Müftüoğlu bunların hiçbirinde kartına başvurmamasının yanı sıra, bazılarına faul bile çalmayarak, Bursaspor'un sertliğine prim tanıdı. Kuddusi Müftüoğlu'nun her stadı Fenerbahçe için deplasmana çevirmek gibi bir yeteneği vardır! Raul Meireles'in sarı kartlık pozisyonunu ise atlamadı.

           Meireles'in dönüşü memnuniyet verici.. Futbol aklı üst düzey olan Raul, yine pas alışverişinde , rakibe baskıda , pozisyon almada farkını gösterdi.

           Egemen'in de Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra ortaya koyduğu, en iyi performans dün ortaya koyduğuydu, hatasız oynadı.

 
           Miroslav Stoch bildiğimiz gibi.. Hiç bir katkısı yok. Mücadele yok, yardımlaşma yok, zeka yok!
            Dün yine birşey vermezken, Ferenc Puskas Ödülü sonrası da, bir Rus kulübüne kakalanamaması büyük talihsizlik.
           Hani teklif edildiği ve Fenerbahçe'nin reddettiği söylenen 10 milyon eurolar falan değil, 5-6 milyon euroya hemen satılmalı! Yok yani bu adam bu kadar.. Geldiğinden beri bir arpa boyu yol almadı Stoch.


     
           Salih'in pasıyla topla buluşan Semih'in ortasını Bursaspor defansı elle kesince, Fenerbahçe penaltı kazandı. Fenerbahçe 1 yıl sonra ilk kez penaltı kazanmış oldu. Taraftar atışı günün başarılı ismi Salih kullansın diye tezahürat yapmasına rağmen Salih penaltı noktasına gitmedi. Atışı kullanan Semih topu ağlara yolladı. (1-0) İlk yarı bu şekilde sona ererken, Bursaspor adına dikkat çeken oyuncu, N'Diaye yerine alınan Edu idi.  
           İkinci devrenin başında Selçuk Şahin'in yerine giren Cristian Baroni, önceki maçlardakinin aksine , Salih ile alan paylaşımı konusunda daha iyiydi. Bu değişiklik takımın pas kalitesini de bir seviye daha arttırdı. Fenerbahçe savunmasının da orta sahaya ayağa çıkmaya çalışmaları; bu maçta dikkatimi çeken bir başka durumdu. 


           
           Semih Şentürk fizik olarak hala gereken düzeyde değilse de, Fenerbahçe'nin oyununa zeka ve mücadele hırsı katıyor. Moussa Sow'un alternatifi ya da başka bir gol silahına sahip olmak bakımından, Semih'in daha fazla süre almayı sürdürmesi gerekiyor. Biraz morallenmiş, maç sonundaki açıklamaları da bunu destekler nitelikteydi.





           61'inci dakikada Bursasporluların uzaklaştırmaya çalıştığı top, baskı yapan Semih Şentürk'ün  ayağına çarpıp, yaklaşık 30 metreden ağlara gitti (2-0) Golden sonra kusura bakma bilerek atmadım der gibi, mahcup bir halde yanına gittiği Scott Carson'ın trip atması tribünleri kahkahaya boğdu.
           Dakika 62'de Sow'un yerine Kuyt, 73'te de  taze kan olarak , Stoch'un yerine genç Beykan Şimşek oyuna girdi..


           Fenerbahçe kontratağında topla buluşan Semih, bekletmeden topu solundaki Beykan'a aktardı. Beykan bekletmeden, harika vurdu. Beykan Şimşek uzun zamandır dikkat çeken bir isimdi. Devre arasında Antalya kampına katıldı, geçen hafta Elazığspor maçında da kadrodaydı ancak oyuna dahil edilmemişti.Dün ilk resmi maçında muazzam bir gol atan Beykan Şimşek'in sevinci görülmeye değerdi. Baroni'nin omuzlayarak tribünlere götürerek alkışlattığı Beykan Şimşek, şüphesiz ki günün en mutlu ismiydi.. Golden sonra da hem pası verdiği için, hem de kendi gibi altyapıdan gelen oyunculara verdiği destekten dolayı Semih Şentürk'ü aramış, heyecandan bulamamış bir an!

           
           
           Fenerbahçe'nin Bursaspor'u 3-0 mağlup ettiği karşılaşmanın son golünü kaydeden genç futbolcu Beykan Şimşek, maçın ardından açıklamalarda bulundu:       
           "Gerçekten şu anda anlatılamayacak kadar mutluyum. Böyle güzel bir gol atmak, böyle bir statta özellikle mükemmel oldu benim için."
           Fenerbahçe formasıyla adını duyuran Beykan, gelecek hedefleri olduğunu belirterek, "Genç bir oyuncu için ilk hedef çıktığı takımda kalıcı olabilmektir. Ben de ilk etapta Fenerbahçe'de kalıcı olarak forma bulmak istiyorum uzun vadede. Sonrasında da tabii ki benim de büyük hedeflerim var." diyerek sözlerini noktaladı.

           Bunlar gayet olgun açıklamalar. Ben alt yaş takımlarından Beykan Şimşek'i tanıyorum. Beykan alt yapılarda yaşça kendisinden büyüklerin arasında oynuyordu. Yeteneğini biliyordum, ama bana hınzırlığı pek seven bir çocuk gibi görünüyordu. Futbolunda belirgin eksiği normal olarak fiziksel özellikleri.. Ama iki yıl önce yaptığı şu röportajı okuduktan sonra fikrim değişti benim.. Aklı başında bir çocuk olduğuna, adam olacağına daha bir inandım.   bkz. Beykan Şimşek Röportajı



 

           Salih çok özel bir çocuk, bugün attığı direkten dönen şuttan okumak mümkün. Geçtiğimiz maçlarda Salih'in pas hataları konuşulduğunu duydum. Oysa Salih Uçan'ı etkin pas denemesi %'sine bakarak değerlendirmek lazım. Recep Niyaz kadar yetenekli değil belki ama daha hazır. O mesela bugünkü şutu atabiliyor, ama Recep Niyaz Trabzon maçında daha müsait pozisyonda, şut atmak yerine pas vermişti.  Oysa vursa gol olacaktı! Bir yandan da Recep Niyaz'ın henüz 17 yaşında olduğunu unutmamak gerek! Salih TFF 1 ligde edindiği deneyimle, oyun sertliğine Recep'ten çok daha alışkın. Türkiye'de oyun hızı, atletizm ve kalite manasında değil, ama oyun sertliği anlamında; lig küçüldükçe zorluk büyür. Amatör liglerde kasti tekme de, tükürme de küfür de vardır mesela.. Her durumda farklı olan Salih'in durumu. Doğal olan ise, 17-19 yaşlarındaki futbolcuların özgüven açısından Salih seviyesinde olmamaları..
                
           Recep Niyaz bir yıllığına ya da bir buçuk yıllığına , TFF 1'inci ligde bir takıma kiraya verilerek profesyonel futbol sertliğine alışması sağlanmalı. Ayrıca bu maç sayısını arttırarak özgüven konusunda aşama kaydetmesini de sağlar.. Kiraya verilecek takımı bilemiyorum, ama kendisini tanıyıp isteyen, eğitmen yönü ağır basan bir antrenöre teslim edilmeli. Manisaspor'a kiraya giden, orada Ersun Yanal ile çalıştıktan sonra, Galatasaray'a dönüp ilk 11 oyuncusu olan Arda Turan örneğindeki gibi..

           Sahada ne zaman ne yapacağını bilen ve bunu sakinlikle yerine getiren bir futbolcu Salih Uçan.. Saha görüşü, pas şiddetini ayarlayışı enfes. Sık sık Oğuz Çetin gibi, top sıkıştığı anlarda tüm takımın sorumluluğunu almaya kalkıyor , 5 dakikada Semih'e attığı ara pası da Semih Carson'a nişanlayınca mutlak bir asist istatistiğini ıskalamış oldu bunun yanında fizik kalitesi Oğuz'un onun şimdiki yaşından 6-7 yıl sonra yakaladığı seviyede şimdiden gelmiş durumda! Oğuz Çetin'in Osieck gelene kadar defansif anlamda da sorumluluk aldığını görmemiştik, Salih ise sık sık pas arası yapıyor, sık sık arada kalan topları söküyor ve topu kazandığında ne yapacağına dair bir fikri oluyor! Salih, eleştiriye de, ıslıklanmaya da, herşeyden önemlisi, övülmeye de hazırlamış gibi kendini. Allah sakatlıklardan korusun...



Beykan Şimşek, Aykut Kocaman Posteriyle



Beykan Şimşek




Semih Şentürk&Raul Meireles

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder